“ARTIK DEVELER OYNASIN!”

ALINTI:DEVELER OYNASIN

“ERMENI ZULMÜ ILE ILGILI,
A.TÜRKEŞ’IN ANLATTIĞI TARIHI BIR SIR!
“ARTIK DEVELER OYNASIN!”
-Rusların çok eski çağlardan beri sıcak denizlere inme hedeflerinin olduğu bilinen bir gerçektir..Bu milli hedeflerinin gerçekleşmesi içinde, Osmanlı’daki ortadoks tebaa üzerinde vasilik bahanesi ile, onları tahrik ettiği de bilinmektedir.
-Nitekim, önce 1877 Osmanlı-Rus harbinde, tüm Balkanları işgal edip, Istanbul Yeşilköye kadar geldiler, ama bir yıl sonra, Ingiliz ve Fransızların Osmanlıya verdikleri destekle (1878 Berlin anlaşmasıyla) bölgeden çekilmek zorunda kalmışlardır.
-Ruslar, Balkanlar üzerinde yarım kalan bu heveslerini, daha sonra, 1912 yılında, Bulgar, Yunan, Sırp, Arnavut ve Karadağlı, Ortadoks hiristiyan tebaayı silahlandırıp isyan ettirerek gerçekleştirmişler..Anadolu’dan sonra ikinci vatanımız olan Balkanlar’ın elimizden gitmesine neden olmuşlardır.
-Aynı Rusya, Ortadoks Ermeni tebaayı da tahrik ederek, doğudaki altı vilâyetinizin üzerinde kendine bağlı bir Ermenistan devleti kurulması faaliyetlerine de destek vermekte idi.
-Şimdiki PKK terör örgütü gibi, Ermeni Hınçak ve Taşnak örgütleri Ruslardan aldıkları destekle kanlı eylemler yapıyor, Müslüman Türk’ün kanını akıtıyordu..
-Abdülhamit han, taa 1876 larda, Rusların bu faaliyetlerini bildiğinden, Erzincana 4.ncü Ordu komutanı olarak tayin ettiği, Müşir Zeki Paşa vasıtasıyla kürt aşiretlerini “Hamidiye Alayları” olarak örgütlemiş, aşiret reislerine de paşalık unvanı vermiştir.Müşir Zeki Paşa tam, 24 sene o bölgede hem 3.ncü Ordu komutanlığı yapmış, hemde dağınık Kürt aşiretlerini yeniden bir milis güç olarak örgütlenmiştir. Böylece uzun yıllardır, devlet kontrolü dışında olan kürt aşiretlerinden, şimdiki koruculuk sistemi gibi, 35 bin mevcutlu, toplam 65 alay milis güç kurulmuştur.
-Erzurumdaki Hamidiye alay komutanı da, Hüseyin Ağa isminde bir aşiret ağasıdır.
-A.TÜRKEŞ’ IN ANLATTIGI GIZLI TOPLANTI VE
VE HÜSEYIN AĞAYA VERILEN TALIMAT, “DEVELER OYNASIN!”
-Işte 1914 yılına gelip de, Birinci dünya harbine girmek üzere olduğumuz o günlerde, Erzurumlu Hamidiye alay komutanı Hüseyin ağanın evinde, o dönemin Ermeni Hınçak ve Taşnak örgütünün ileri gelenleriyle bir toplantı yapılır.O toplantıya, Vilayeti sidde denilen doğudaki altı vilayetin Hamidiye Alay Komutanı ağalar ile Erzincandaki 4.Ordu komutanı Müşir Zeki Paşa da katılır.
-Zeki Paşa, Ermeni komitacılara çok ricalar eder.
-Osmanlı devleti kurulduğu günden beri, Ermenilere “Tebayi Sadıka” denilip askerlikten muaf tutulduklarını,
-Her Osmanlı kabinesinde iki tane ermeni nazır bulunduğunu, halen Maliye nazırının da ermeni olduğunu,
-Ermenilerin dinini ve kültürünü serbestçe yaşadıklarını,
-Ticari faaliyetten dolayı hayli de zenginleştiklerini, dolayısıyla böyle zor bir dönemde, Rusların, Ingilizlerin kışkırtmaları ile hareket etmemelerini.Bu devlete ihanet etmemelerini, Osmanlı yıkılırsa altında kendilerinin de kalacağını, rica minnet anlatmaya çalışıyor.
-Ama Osmanlı paşası ne anlatırsa anlatsın Ermeni komitacılar, ikna olmuyorlar, Israrla; “Biz de Balkan devletleri gibi özgürlük isteriz, Özgür olmak, ayrı devlet kurmak bizim de hakkımız” deyip ayak diriyorlar..
-Gecenin ilerleyen saatinde, toplantı bitmek üzere iken, hep susan Hüseyin Ağa daha fazla dayanamayıp söz istiyor.
“Ben cahil bir köylüyüm.Okumam yazmam yok.Tarihten, siyasetten de anlamam.Bizim buralarda anlatılan bir hikaye var.Müsadenizle onu anlatayım”der.
“Bizim Erzurum, Trabzondan gelip, ta Irana uzanan Tarihi ipek yolunun üzerindedir.Bizim burda kervancılık, eşşek ve deve üzerine pek çok hikayeler anlatılır.Birini anlatayım”der.
-“Bir kervanda bulunan deve, yıllardır yük taşımaktan bıkıp, kurtulmak için bir plan yapar. Bunu da arkadaşı eşşeğe anlatır.Plana göre, ikisi de topallamaya başlayacaklar, kervancı başı da bunların ihtiyarladığını düşünerek kervandan çıkartıp azad edecek..
-Plana göre ikisi topallamaya başlıyor.Kervancı önce bunların yükünü indiriyor ama topallama devam edince, ikisini de kervandan çıkartıp serbest bırakıyor.
-Serbest kalıp özgürlüğe kavuşan deveyle eşşek, bir süre özgürgün tadını çıkarıyorlar.Ama eşşek anırıp zıplamaya devam edince, deve bir kaç kez uyarıyor.
-“Bak eşşek kardeş, yola yakınız, buralar tekin değil.Etrafta bir sürü kervancı var.Sen böyle anırıp gürültü yaparsan, başkaları duyar ve bizi yakalayıp sırtımıza tekrar yük vururlar” dese de, eşşek aldırmıyor.
“Ben böyle bir özgürlük ortamında, mavi gökyüzü, parlak güneş, helede yeşil çayırları görünce anırmasam duramam” deyip, hem anırıyor, hemde koşup etrafa çifte atmaya devam ediyormuş.
-Nitekim yoldan geçen bir başka kervancı bunları görüp yakalıyor ve tekrar sırtlarına yük sarıp kervanına katıyor.
-Olaya çok sinirlenen deve, eşeğe kızıp, “Bir özgürlük uğruna bizi gene esarete soktun.Bu sefer sen bir plan yap da bizi kurtar” diyor.
-Eşşek de daha önceki gibi topallamaya başlıyor ama kervancı, eşeğin yükünü alıp devenin sırtına yüklüyor..Deve daha da sinirleniyor.Eşşek sırtında yük olmadığı halde topallayıp yürüyemez hale gelmiş rolü yapınca da, yeni kervancı bu defa, eşşeği de devenin sırtına sarıyor.
Zaten kendi yükünü taşımaktan bunalan deve eşşeğin ağırlığı ile ayakta bile durmamaz hale geliyor.Bu arada etraf da sarp kayalık ve uçurum kenarı imiş..Sinirinden kuduran deve, hayıfla, “Sen parlak güneş ve yeşil çayır görünce madem anırasın gelmişti, ben de bu uçurumu görünce oynayasın geldi” deyip oynamaya başlamış.
Tabii deve oynayınca sırtındaki eşşek de uçurumlardan aşağıya yuvarlanıp ölmüş.
-Hüseyin Ağa hikayenin sonunda orda bulunan ermeni komitacılara demiş ki, “Yüz yıllardır, Osmanlı denen devenin sırtına binip devran sürdünüz.Özgürlük, özgürlük deyip duruyorsunuz.Bakın bu Osmanlı devesi bir oynarsa akıbetiniz eşşek gibi olur..Haddinizi bilin.Oturun oturduğunuz yerde!..”
…Birinci dünya harbiyle birlikte, Ermeniler Ruslarla bir olup, Osmanlı ordusunu arkadan vurmaya başlayınca, Erzincandaki 4.ncü Ordu Komutanı paşadan, Erzurumdaki Hüseyin ağaya bir gizli telgraf gelir:
“ARTIK DEVELER OYNASIN!..”.
-Ermeni zulmü ile hayatını kaybeden tüm şehitlerimizi saygıyla anıyorum..
Mehmet Özcan

-Kaynak: Müşir Zeki Paşa, Doç.Dr.Cengiz Çakaloğlu,doktora tezi.Atatürk Üniv.yayınları
-Merhum A.Türkeş’in Adana MHP il binasındaki sohbeti..

Bunları da sevebilirsiniz