ÇARESİZ KALMAK

Genel olarak alışverişi hepimiz seviyoruz. Fakat bazı aldığımız ürünleri düşünmeden taşınmadan, apar topar almaya karar veriyoruz. Bu düşünmeden taşınmadan aldığımız bir çok ürün başımıza sorun olabiliyor. Bir mağazaya ve ya herhangi bir alış veriş yerine gittiğinizde uzun uzun sizi ikna etmeye çalışan bir sürü muhatap çıkıyor karşınıza. Hatta zoraki satış yapanlar dahi bulunmakta. Sık boğaza getirip “lanet olsun tamam, alayım da kurtulayım “diyenlerimiz dahi var içimizde. İade etmek istediğinizde ya da üründe bir sorun olduğunda  mümkün değildir sorunsuz bir şekilde iade etmeniz. Halbuki bir sorun olduğunda ürün defolu veya bozuk çıktığında hemen iade  edebileceğinizi söyleyerek satış yapıyorlar. Değişime, iadeye sıra geldiğinde asla muhatap bulunmaması çok çirkin bir durum. Bu davranış da bir nevi güzel dille dolandırıcılık gibi geliyor bana. Zorbalıkla değil de ikna yeteneğiyle insanları mağdur etmektir. Muhatap bulamadığın ürünlerde tüketici hakları veyahutta buna benzer kurumlara başvurmak zorunda bırakılıyorsunuz. Neden bunu yapıyorlar biliyor musunuz? Ben söyleyeyim; göz göre göre insanları aptal yerine koyup  dolandırıcılık yapıyorlar. İlla ki zorbalık, şiddet, hırsızlık, haraç almayla  bitmiyor dolandırıcılık. Yumuşak bir dille satılan ürünler elinizde kalıyor ve mümkün değildir ki muhatabı olsun satıldıktan sonra. Arkasında durulmayan ne olursa olsun satılan ve dönüşümlü olmayan ürün sahipleri resmen dolandırıcılık yapıyorlar bunu bilin. Neye elinizi atsanız mutlaka bir sorun oluyor. Bu durum nereye kadar devam edecek bilinmez. Hem zamanınızdan çalıyorlar hem paranızdan çalıyorlar cabası da yanınıza kâr olarak kalıyor. Bunun gibi mağduriyetleri kim çözecek belirsiz ve muallak. Siz siz olun bir ürünü almadan önce iki kere düşünün iyice kontrol edip öyle alın sonra karşınızda duracak muhatap bulamazsınız. Sağlıkla ve sonsuz sevgiyle kalın.

Bunları da sevebilirsiniz