Mülteciler Sorununun Çözümü Nasıl Olmalı

Ümit Özdağ’ı pek sevmem,benimsemem.
Partisiyle de bir ilgim yok.
Ama şu anlattıkları harfiyen doğru.
Hem cumhur ittifakındakiler,hem de millet ittifakındakiler bu tespitleri iyi anlamalılar.
Suriyeli sığınmacılar konusunda şöyle düşünüyorum;
Suriyelileri bizim kardeşimizdir.1500 yıl bu topraklarda birlikte yaşadık.Acıları ve sevinçleri bölüştük.Harmanlaştık,yoğrulduk,karıştık.
Sonra İngiliz geldi,aramıza bir sınır çizdi.
“Öteye beriye geçmek,birbirinizle irtibat kurmak yasak,”dedi.
Bize dedi ki,bu Suriye’liler Türk ve Osmanlı düşmanı.
İngilizlerin Öldürdüğü Osmanlı askerlerini de Suriye’lilerin ve Iraklıların, öldürdüğünü ballandıra ballandıra anlattılar.Bizde bir Arap düşmanlığı oluşturdular.
Onlara da dediler ki,Türklerin sizi 1000 yıl sömürdü.Analarınıza,ninelerinize tecavüz ettiler.
Dedelerinizi öldürdüler.
Böylece onlara da Türk düşmanlığı aşıladılar.
Sonra,Irak ve Suriye İşgal edildi.
Amaç,”İsrail güdümünde bir kürt devleti oluşturmak” olduğu için,Araplarla Kürtlerin ve Türklerin karışık yaşadığı bölgelerde,Arap ve Türkmenleri,ya öldürdüler,ya da Türkiye başta olmak üzere sürgün ettiler.
Onların yerine kürtleri yerleştirdiler.
Bize de dediler ki,”Bunları geri göndermemek üzere ülkenizde tutun.Vatandaşlık verin.
Biz de bu uygulamayı hayata geçirmeye çalıştık.
Mülteciler konusunda “göndermiyelim, gönderelim” diyerek söylem geliştiren iki tarafa gelince, her iki tarafın da doğru ve yanlışları var.
Nasıl mı?
Göndermiyelim,onlar bizim kardeşiz diyenler,şöyle demesi lazım;
“Bu mülteciler bizim ya soy ya da din kardeşimiz. Üstelik bunlar canının derdine düşmüş bîçareler.
Tabi ki onları bağrımıza basarız.ekmeğimizi onlarla bölüşürüz.
Ancak bu geçici bir süre içindir.
Nihai olarak,onların kendi vatanlarına dönmeleri ve kendi evlerinde ve topraklarında yaşamaları için de gayret gösteririz,bunun için gerekeni yaparız.
Gönderelim diyenlere gelince;söyleyiş biçimleri çok düşmanca.
Söylemleriyle,sığınmacıların yüreğinde ve zihninde,Türk milletine ve devletine karşı düşmanlık uyandırıyorlar.Türk milletinin düşüncesine de,sığınmacılara karşı düşmanlık tohumu ekiyorlar.
Bu durum,tam da ingiliz’in ve israil’in arzu ettiği sonucu doğuracak bir durumdur.
Çünkü BOP planına göre Ortadoğuda henüz savaş başlamamıştır.
Üç beş milyonun ölümü,henüz bu savaşın kıvılcımıdır.
Şimdi büyük kıyamet savaşının alt yapısı hazırlanıyor.
İdeolojik,etnik,mezhepsel bütün düşmanlıklıkların tohumları ekiliyor.
Belki de,50 milyon,yüz milyon insanın ölümü planlanıyor.
Bu büyük fitne ateşine odun taşımanın hiç kimseye faydası yok.
Muhalefet şöyle demeli;
“Bu mülteciler bizim kardeşimizdir.Bunlar sonuçta insandır.Tabi ki biz onları bağrımıza basar,Ekmeğimizi ve işimizi onlarla bölüşürüz.
Ancak,bunların,kendi evlerinden, barklarından kovularak, yadellerde sefalet içerisinde yaşamalarına gönlümüz tahammül etmiyor.
Bu mülteci kardeşlerimizin topraklarını gaspçıların elinden alıp kendilerine iade edelim.
Onlar da kendi ata topraklarında huzur içinde yaşasınlar.
Bunu söyleyerek,düşmanlaştırmadan maksada ulaşmak daha iyi değil mi?
Herkes akıllı,basiretli olmalı.
Allah’a emanet olun.

Bunları da sevebilirsiniz