Muhalif gruplar, başkent Şam’a da girdi. Beşar Esat Rusya’ya sığındı. Esad rejimi çöktü.
Suriye Millî Ordusu (önceki adıyla Özgür Suriye Ordusu) ve Heyet Tahrir Eş-Şam Güçleri (HTŞ), Suriye’de PKK/PYD gibi terör örgütlerinin işgal ettiği Mümbiç ve Deyrizor İlçe merkezleri de terör örgütü PKK/PYD’ den temizledi.
Suriye Halkı Özgürlüklerini kutluyor
Suriye halkı, Beşar Esat’ın yaşattığı karanlık dönemin sona ermesi, işkencelerin bitmesi, evlerine, işyerlerine anne ve babalara kavuşmaları, hapis hayatından kurtulmalarına seviniyorlar. Sevinç gösterisi yapıyorlar. Suriye halkı sevinmekte elbette haklıdır.
Satırların yazarı Suriye halkına, Türkmen kardeşlerine hitap ediyor.
‘‘Yaşamak, gülmek,
Ve sevmek,
Hakkın senin yiğidim.
Ölmek, sürülmek
Ve işkence
Senin değil kaderin’’
Geçiş Hükümeti Kuruluyor
Devrilen Beşar Esad yönetimi’nden kalan unsurlar, devlet yönetimini HTŞ liderliğindeki muhaliflere devretmeye başladı.
HTŞ, geçiş yönetiminde başbakanlık yapması için örgüte yakınlığıyla bilinen Muhammed el-Beşir’i seçti. El-Beşir, Ocak’tan bu yana İdlib’teki sivil Suriye Kurtuluş Hükümeti’nden sorumluydu.
HTŞ lideri Ahmed eş-Şera’nın (Takma adı Ebu Muhammed el-Culani) sürgünde olan Suriyeli zengin bir ailenin oğlu olarak 1982’de Suudi Arabistan’da dünyaya geldi. Ailesi 1967’de savaş sırasında Golan Tepeleri’ndeki evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bu nedenle Colani takma adını kullanıyor.
Stratejik hedefler yok ediliyor.
Esad’ın kaçması sonrasında İsrail’in ilk önce Suriye İstihbarat ve göç idare merkezlerini vurması çok anlamlıdır.
Acaba Esad ile İsrail’in yaptıkları, gizli anlaşmaları, işbirliği belgelerini bu şekilde İsrail yok etmek istemiş olabilirler mi?
Suriye’nin hava ve deniz üstleri, silah depoları, kimyasal üretim merkezleri, silah üretim tesisleri İsrail’in yaptığı saldırı sonrasında yok edildi. Colani’nin terk etmek zorunda kaldıkları baba evinin bulunduğu Golan Tepeleri
İsrail tarafından işgal edildi. İsrail Galan’da 6 köyü daha işgal etti. İsrail Golan’da ilerliyor. Şam’a 20 kilometre kadar yaklaştılar. Bu demektir ki Şam artık İsrail topçularının menzili içine girdi.
Stratejik Körlük
PKK/PYD/YPGterör örgütünün, Suriye’nin doğusunu, Suriye’nin %40’ını işgal
ettiğinin görülmemesi, Dört ülke (İran, Irak, Suriye ve Türkiye) toprakları üzerine İsrail yanlısı Teröristan
devleti kurulmasının adımlarının atıldığı,
Suriye’nin doğusundaki zengin petrol kuyularının, verimli toprakların, enerji
kaynakları, barajların hepsi PKK/PYD/YPG’nin kontrolünde olması,
Suyun ve gıdanın yarın petrolden daha stratejik öneme sahip olacağının göz ardı edilmesi,
İsrail’in tüm stratejik noktaları vurması, imha ve işgal etmesi,
PKK/PYD/YPG’nin İran-Irak-Suriye-Lübnan hattını bir günde kesip sınır hattını
ele geçirmesi, böylece Irak-Ürdün-Golan (İsrail işgalindeki) sınırında bir “özgürlük
koridoru”, “Freedom Corridor” diğer adıyla Davut Koridorunun gerçekleşmesine ramak kalması,
Günümüzde oluşan Suriye haritası ile Sykes-Picot Antlaşması (16 Mayıs 1916), (İngiltere Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu uzmanı Sir Mark Sykes ile Fransa’nın zamanın Beyrut Büyükelçisi Georges Picot tarafından imzalanan paylaşımın antlaşması) haritasının benzerliğinin çoklarınca fark edilmemesi,
Yeni geçici yönetimin İsrail’in işgaline karşı herhangi bir adım atmaması,
Vatan savunmak yerine fetih naralarının atılması ve kutlamalarla gün geçirilmesi,
stratejik körlük olarak ifade edilmez mi?
Şimdiye kadar İsrail işgali ve saldırılarına karşı hiçbir savunma mekanizması sergilememeleri dikkatlerimizden kaçmıyor.
Türkiye, Suriye’nin tek dostu.
Suriye’nin devlet yapısının yeniden tesisi, Suriye’nin yeniden inşa ve imar edilmesi konularında yardım edebilecek Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunan tek ülke Türkiye’dir.
Suriye’yi yönetmeye talip olan kadroya tavsiyem
Hazırlanacak yeni Suriye Anayasasında; Suriye de yaşayan Türkmen, Arap, Kürt, Dürzü gibi tüm etnik; Sunni, Alevi, Hıristiyan, Süryani vb. dini unsurların inanç ve ibadet özgürlükleri korumalıdır.
Bütün bu unsurların devlet yönetiminde temsil edilmesi halinde barış ve huzur
kalıcı olur. Ancak bunu istemeyen dış güçler araya fitne ve fesat sokacaklardır.
Muhalif grupları birbirine düşman edip savaştıracaklardır.
Suriye halkının ve yeni geçici hükümetin bu konuda uyanık olmasını beklemekteyiz.
Zafer naralarını bir kenara bırakıp biran önce stratejik körlükten kurtulmak,
İsrail saldırılarına karşı koymak gerekmez mi?