İnsan yaşamı süresince iki kez doğar ve iki kez ölür. Biliyor muydunuz?
İnsanın ilk doğumu fiziksel doğumdur, yani dünya üzerinde nefes almaya başladığı ilk gün. Peki zaten yaşamakta olan bir insan nasıl 2.kez doğar? İkinci doğumunda yaşamdaki amacını, tutkularını ve hayallerini keşfettiği; yani kendiyle ilgili en önemli farkındalığını yaşadığı gün. Bana kalırsa bir insanın en anlamlı doğumu ikinci doğumudur. İnsan içindeki enerjiyi ve potansiyeli keşfettiği ve hayallerine ulaşmak üzere harekete geçtiğinde yaşamdaki rolü çevresine etkisi ve yarattığı değer de buna bağlı olarak büyür.
İki kez ölmek… Buradaysa sıralama tam tersi şekilde gerçekleşir; fiziksel ölüm ikinci sıradadır. İlk ölümse insanın hayallerini, yaşamdaki amacını ve tutkularını yitirmesiyle olur. Nefes almaya devam eder, ancak sadece fiziksel olarak… Kalbi, aklı ve ruhundaki oksijen yitip gitmiş, hayat tüm anlamını yitirmiştir. Genelde yaşın ilerlemesi, ilerleyen yaş, artan sorumluluklar ve yükler nedeniyle yaşamdan vazgeçilmesiyle gerçekleşen bu durumda insanın bütün süreçleri tersine çevirebileceğini, yeniden doğabileceğini, yaşlanmak yerine özgürleşebileceğini düşünüyorum.
Nasıl mı?
Bilinçsiz zihninde sahip olduğu yaşlanma anlamını değiştirdiği zaman; çok geçmeden yaşlanma algıları değişecek ve onlara; yaşlanmak, daha bilgili hale gelmek, daha yaratıcı hale gelmek, yaratıcılık için sıçrama tahtası haline gelmek, daha uzun yıllardır spor ve egzersiz yapıldığı için bedensel olarak daha güçlü hale gelmek, stres yönetimi becerisi konusunda evrimleşmek, kendiyle ilgili tüm sorunları çözmüş olmak, çok daha anlaşılır bir varlık haline gelmek ve kısacası olabildiğince ÖZGÜRLEŞMEK anlamına gelecektir! Yani kişi yaşarken ölmeyi seçmek yerine farkındalığı seçerek yeniden doğacaktır!
Tüm fenomendeki algılamanız bir kez değiştikten sonra; gerçekliğiniz de değişecektir, çünkü gerçekliğiniz sizin onu nasıl algıladığınızla ilgilidir. “İnsanlar dünyayı olduğu gibi değil; oldukları gibi görürler!” Dünyaya nasıl bakacağınızla ilgili yaptığınız seçimle her şeyi değiştirebilir ve iyileştirebilir. Bu yanımıza ben Yaşamın bluprinti diyorum. İki doğum gününüz olsun; ancak daha 50 yaşınızda hayattan vazgeçip, amacınızı yitirerek, kendinizi iki defa öldürmeyin!
Şimdi soruyorum: YAŞARKEN ÖLMEK Mİ? YENİDEN DOĞMAK MI?
Yeşim Saritaş
