Yeni Çağ

10 sene önce bir hastalık yayılacak ve insanlığın yaşayış biçimi
kökten değişecek denilseydi hangi birimiz inanırdı?
Ölümcül bir hastalığın insanların satın alma davranışlarından tut
yeme alışkanlıklarına hatta mizah anlayışlarına kadar
değiştirebileceğini kim bilebilirdi?
Bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılacak olsaydı eğer hiç kuşkusuz bu
2019 kovid pandemisi olurdu.
Her yeni çağda olduğu gibi 2019 yeni çağınında bir adaptasyon
süreci getirdiği aşikar. Bu alışma sürecinde ise hızlı alışıp, durumu
hızla kavrayanlar yeni çağın kazananları oluyor. Peki bu kazananların
tek ve biricik olan özellikleri onları hızlı bir şekilde her duruma adapte
eden zekaları mı? Yoksa zeka önemli fakat yetersiz bir faktör mü?
Zeka, genetik ve çevresel faktörlerle tamamen açıklanamayan ilahi
bir veriliştir aslında. Zekamızın büyük bir bölümü külli irade
kapsamında “belli bir seviyede” olmakla beraber; geliştirilebilen,
ileriye veya geriye götürülebilen bir kısmı ise cüz’i irade
kapsamındadır. Fakat kazanan insanların zeka harici önemli bir
özellikleri tamamen özgür irade kapsamında ve her bireyin
seçimleyebileceği bir olgudur.
O çok önemli olan şey ise düşünce biçimidir. Açıkça söylemek
gerekirse, pozitif düşüncedir. Peki pozitif düşünce nedir?
Elbette ki, pozitif düşünce bardağa dolu tarafından bakmaktan çok
daha fazlasıdır.
Zeka karşılaşılan bir durumda, durum özelliklerini analiz ederken
pozitif düşünce de bu özelliklerin birey için faydalı olabilecek
kısımlarına odaklanır. Bu odak noktasının ardından zeka ve pozitif
düşünce biçimi bir koalisyon kurarak bireye en fayda sağlayacak olan
gelecek adımına karar verir.
İşte bu yeni çağın kazananlarının ortak özelliği budur. Geçmişlerini
incelediğimizde bu insanların iflas eden, reddedilen, başarı elde
edememiş insanlar olduğunu görürüz. Bu gibi durumlara kıymetli
tecrübeler olarak bakan bu çağın kazananları, başarılarını pozitif
düşünce biçiminin getirdiği fırsatları değerlendirme, cesaret, risk
alabilme, stres altında karar verebilme gibi davranışsal özelliklere
borçlu oldukları apaçık bir gerçek.
Kısaca özetleyip bitirmek gerekirse eğer şunları söyleyebilirim;
Güzel düşün ki güzel olsun, güzel hayal kur ki güzellikler seni bulsun…
Meliha Aysun KOZAL