YENİ KÜRESEL DENKLEMDE TÜRKİYE VE FİLİSTİN SORUNU

Dünyanın bir çok yerindeki insanlar , ülkemizde de olduğu gibi Filistin meselesinin temelinden habersiz , bilinçsiz ve çok uzaklar.

Son Hamas saldırısı olmasa idi Dünyada ve Türkiye de bu konu yine dünya gündemine hiçbir zaman bu denli oturmayacaktı. Halbuki Filistinde yıllardır devam eden bir katliam var , hem de sessiz sedasız. Çığlıklar arş-ı ala da yankılanıyor ama hemen yanı başında bulunan ülkeler , Dünyadaki 2,5 Milyar Müslüman ve 6 milyarı geçkin insan toplulukları yıllardır bu zulme , işgale kör ve sağır …

Önceki paylaşımlarımda bahsettiğim gibi günümüzde tesadüfen gelişen hiçbir siyasi askeri ve ekonomik değişim yoktur. Son yaşanan olaylar da bunun bir parçası.

Siyonist düzenin şarjöründe mermisi azaldı Yeni bir küresel dizayna acil olarak ihtiyacı var . Bu bağlamda kendileri hedefleri doğrultusunda insan onuru ve hayatını hiçe sayarak her ne pahasına olursa olsun çalışmalarına devam etmekte.

Bu bilinen bir gerçektir. Burada önemli olan , bu denklemin karşısında dünyanın geri kalanının nasıl konumlandığı ve şekillendiği çok daha önemli ve benim ilgimi çeken , ilgilendiğim yönü de burası.

Gelişen ve değişen denklemde sizlere daha önce belirttiğim gibi Türkiye en güçlü oyuncu ve denge unsuru olarak yerini alacak.Dünyada adaletin ve insan haklarının tekrar yeniden tesisi için var gücü ile çalışmakta.

Köklü devlet kültürüne sahip olan ülkelerin derin bir siyasi aklı ve hafızası vardır.
Bu akıl, çalışmalarını ve hedeflerini günü kurtarma üzerine yapmaz , bu akıl devletlerin 20 yıl 50 yıl 100 yıl hatta yüzlerce yıl sonrası üzerine plan yapar , kurgusunu buna göre yapar ve günün koşullarına ve imkan kabiliyetine göre uygulamaya sokar.

Devletlerin uzun vadeli köklü planları için acelesi olmaz , önüne çıkan fırsatları gücü ve yeteneği ölçüsünde değerlendirir.

Türkiye kadim devlet aklı da bu bağlamda özellikle yakın geçmişten itibaren genlerinden gelen tecrübe ve birikimi , son derece mükemmel bir şekilde uyguladığını söyleyebilirim.

Dünyada bir çok ülkede ( Irak , Suriye , Azerbeycan , Libya , Katar, Arnavutluk , Somali , Kıbrıs , Sudan , Lübnan , Afganistan , Orta Afrika , Kosova , Bosna , Mali vb) askeri üsler kuran ülkemiz , burada kendi yerel halkı ile koordineli olarak kazan kazan mantığı çerçevesinde bu üslerde Askeri eğitimler vererek geçmişin tozlarını süpürmekte ,
Bu çalışmalar yakın zamanda meyvesini vermeye başlayacak. Yiğit düştüğü yerden kalkar , Türkiyemizde kökleri ile tekrar bağlantı kurarak Büyük Türk Turan Devleti şemsiyesi altında Türk Cumhuriyetleri ile de sağlam bir temel üzerinde heybetli bir yükselişi gözlemleyebiliyoruz.

Deniz dalgalanmadan durulmaz , su bulanmadan durulmaz . Bugun şer gibi gördüklerimizde de hayır var. Hiç bir devlet zulüm ile abad olmaz .
Ancak Müslüman safını belli etmelidir. Müslüman Türkün ASİL bir duruşu ve tavrı olmak zorunda.

Velhasıl özet olarak ; Siyonizmin kurduğu mevcut dünya düzeni can çekişiyor. Bu kirli sömürge düzeninin devam edebilmesi için acil olarak revizyona ihtiyacları var .
Bunu yapabilmeleri için ise yeni savaşlar , toplu insan ölümleri , yeni enerji kaynaklarına ve yeni uç karakollarına ihtiyacları var.

Ancak şartlar yeni dünya denkleminde artık eskisi gibi olmayacağı aşikar.
Kurmuş olduğumuz denklemde ne Amerikanın ne de uzantılarının eskisi gibi kolay hareket edebilme kabiliyeti olmayacak.
15 bin kilometre öteden gelip hakimiyet kurma ve onu devam ettirme döneminin son uzatmalarını yaşıyoruz.

Dünyanın adaletsiz , sömürge düzeninde Kafkaslardan Afrikaya , Balkanlardan Asyaya yakmış olduğumuz özgürlük meşalesini söndürmeye mevcut köle düzeninin mecalinin yetmeyeceği bir aşamaya geçiyoruz.

Yakın dönemde tarihin değişimine tanıklık edeceğiz.

Sömürge düzeninin kalelerinin birer birer düştüğünü ,
Siyonizmin uç karakolu itrailin zayıfladığını , Türkün şanlı sancağının Asya’dan Afrika’ya yeryüzünün bir çok yerinde şanla dalgalandığını göreceksiniz.

Libya’da , Katarda Venezuellada görğnmez el olarak siyonistin tekerine çomak sokan bu akıl ,
Karabağ’ı özgürlüğüne kavuşturan ,
PKK yı ABD nin dizinin dibinde avlayan bu akıl ,
Allah’ın izni ve yardımı ile Kıbrıs’ı da alacak , AKSA yı da yahudi çizmesinden kurtaracak , vakti zamanı geldiğinde Filistin’i de özgürlüğüne kavuşturacaktır.

H.Öztürk
16 Ekim 2023
İstanbul.

Bunları da sevebilirsiniz